1/07/2010

Bu suya pislik karıştırma!



Şiblî hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdat’tan geçer. O zamanın halifesi Hârun Reşid, Şibli hazretlerinin Bağdat’a geldiğini duyar. “Biz mi ziyaretine gelelim yoksa o mu bizim sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderir. Şiblî hazretleri biz halîfenin yanına geliriz der. Ve saraya gider.

Halîfe, Şiblî hazretlerine, “Bana bir nasihat eder misiniz efendim” der. Şibli hazretleri de “Bana bir bardak su getirin” der. Halîfeye, “Eğer çölde susuz kalsanız, ölmek üzere olsanız, biri elinde bir bardak su ile çıkıp gelse, dese ki bu bir bardak suyu sana veririm ama servetinin yarısını isterim, verir misin? Halîfe düşünür ve elbette veririm der.

Şiblî hazretleri, “Peki bu suyu içtin, çıkaramıyorsun [vücudundan dışarı çıkmıyor, bir hastalık var], bir doktor gelse, ben o suyu dışarı çıkarırım fakat servetinin diğer yarısını isterim, verir misin?” Hârun Reşid düşünür ve "elbette veririm" der.

Şiblî hazretleri, “O halde bir bardak su bile etmeyen servetine güvenme“ der. Halîfe ağlamaya başlar. "Bana bir nasihat daha eder misiniz?" der.

Şiblî hazretleri, “Siz suyun başındasınız, Allâh-ü teâlâ Peygamber efendimizden (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beri akıp gelen bu İslâmiyet suyunun bekçisi olmayı size nasip etti, bu suya pislik karıştırma, karıştırılmasına da müsâade etme, bid’at karıştırma onu tertemiz olarak koru.”

Alıntı

No comments: