7/01/2009

Namaz ve yine namaz

Zikredilir ki, Hatemî Zahid Hazretleri bir gün, Âsım İbn-i Yusuf Hazretlerinin huzuruna vardı.

Âsım ona dedi ki : ‘’ Ey Hatem ! Namazı güzel kılıyormusun ? ‘’

Hatemî : ‘’ Evet ‘’ dedi.

Âsım : ‘’ Nasıl kılıyorsun ?‘’ diye sordu .

Hatemî : Namaz vakti yaklaştıgı zaman, abdestimi güzelce alırım.Sonra namaz kılacagım yere yerleşirim.Hatta bütün uzvum, bende karar bulur. İki kaşımın arasında Ka’beyi görürüm. Maka-mım ( Kabrim ) önümde,Cenab-ı Allah, üzerimde ve kalbimde olanları bilmektedir.Sanki ayaklarım sırat köprüsünün üzerinde-dir. Cennet sagımda, Cehennem solumdadır. Ölüm melegi ( Azrail Aleyhisselam ) arkamda durmaktadır.

Bu namazı son namazım olarak zann ( ve kabul ) edip Allahu Ekber. Diyerek ihsan ile ( yani Cenâb-ı Allâh’ı görür gibi, tekbir alırım. Kıraatı ( Fatiha ve zammı sureleri ) tefekkür ile ( yani manalarını düşünerek ) okurum. Tevazu ile rüku’a egilirim. Tazarru ile secde ederim. Sonra namazı tamamladıgımda otururum. Ümitle teşehhüdü okurum. Dil üzerine selam veririm, sonra , ihlas için selam veririm. Böylece korku ile ümit arasında namazımı kılarım. Sonra sabr’a dayanırım.

Sonra Âsım sordu :

‘’ Ey Hatemî ! Senin namazın hep böyle mi ? ‘’

Hatem^; :

‘’ Ta otuz yıldan beri namazım bu şekildedir.’’ Dedi.

Âsım ağlamaya başladı. Ve :

‘’ Ben hayatımda asla böyle bir namaz kılmadım.’’ Dedi.

Kaynak : Ruhul beyan tefsiri cilt 1 – sahife 140

No comments: