10/06/2008

FiLm Senaryosu

Takvimler yapraklarını tek tek dökerken beynimi kemiren birtakım düşüncelerden kurtulamıyorum. "Nerden geldik?" sorusunu yöneltmiyorum profesörlere, ama sorum "Nereye gitmekteyim(z)?"

Şu film şeridine benzeyen hayatımızda kaç bölüm bitirdik ve kaçıncıyı canlandırmaktayız. Sarf ettiğimiz her kelime her nefes bizi ufuk noktasına daha da yaklaştırırken, ışığa sırtımızı dönerek görmezden mi geliyoruz. Yani bir tür ölüme meydan okuma çabası acizane..

Çaresizliğin alameti..

Kendimizi kapatsak bir mahzene, aylar yıllar boyunca hayatımızı sürdürsek orada tek başımıza. Birgün ölüm zilinin bizim için çalmayacağının güvencesi mi elimizde?

Ademoğlu doğduğu an başlar dakikaları geri saymaya.. Ters orantılı olarak, büyüdükçe eceli kısalır.

Bazen vaktin ne kadar da hızlı geçtiğinden hayıflanırız da bu şikayet edecek zamanı nerden buluruz acaba.

Evet filmimiz son sürat ilerliyor. 

Başrolünde BiZ!

Hem yöneten hem oynayan misali. Dümeni ne tarafa çevirirsek gemi oraya gidiyor haliyle.

YaLnızız, herhangi yardımcı oyuncu yok yanımızda.

Film tek defalık. Ne başa sarma var, ne bir saniyeyi geri alma..

Filmlerimizi güzel senaryolar yazarak oynatmak elimizde. Sonradan pişmanlık ve azap duymak kadar kötü bir şey yok.

Zaman son çarkı vurmadan. Senaryo elimizde...






HakDinimiz

No comments: