3/11/2008

Sırat-ı Mustakim

Sırat-ı Mustakim:

Sırat-ı mustakim (dosdoğru yol) ancak bir tane olabilir. Kim bundan sapar yahut kayarsa o sapıklığın ve zalimliğin yollarından herhangi birisine düşer. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

“Şüphesiz ki bu benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun, başka yollara uymayın, sonra sizi O’nun yolundan ayırırlar.” (el-En’am, 6/153)

Sırat-ı mustakim vasat ümmetin yoludur. İfrat ile tefrit uçları arasındaki yoldur. Bundan ötürü yüce Allah bizlere namazın herbir rekâtinde bizleri sırat-ı mustakim’e iletmesini istememizi emretmiş ve öğretmiştir. Yani biz ondan bu yolu izleyip tabi olma ilham ve başarısını vermesini istememizi dilemiştir. Çünkü yüce Allah’ın kendilerine nimetler ihsan etmiş olduğu peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin ve salihlerin yoludur. Esasen arkadaş olarak bunlar ne güzeldir.[65]


“Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine denk düşen İhlas suresinde yüce Allah’ın kendi zatına dair belirttiği vasıfları da bu çerçeve içerisindedir. Yüce Allah bu surede şöyle buyurmaktadır:

“De ki; O, Allah’tır, bir tektir. Allah’tır, sameddir, doğurmamıştır, doğurulmamıştır. Kimse de O’nun dengi değildir.” (el-İhlas, 112/1-4)” [66]

“Bunun kapsamına… girer” ifadeleri ile nefy ve isbat hususunda iman edilmesi gereken isim ve sıfatları ihtiva eden, kitab ve sünnetteki nassları zikretmeye başlamaktadır.

O, bu işe bu pek büyük sureyi zikrederek başladı. Çünkü bu sure başka surelerin kapsamadığı hususları kapsamaktadır. Bundan ötürü buna İhlas suresi adı verilmiştir. Çünkü bu sure tevhidi şirk ve putperestliğin hertürlü şaibesinden soyutlamaktadır.

İmam Ahmed, Müsned’inde kaydettiği rivayete göre Ubeyy b. Ka’b -Radıyallahu anh- bu surenin nüzul sebebi hakkında şöyle demiştir: Müşrikler: Ey Muhammed dediler. Bize Rabbini tanıt. Bunun üzerine şanı yüce Allah: “Deki: O, Allah’tır. Bir, tektir. Allah’tır, sameddir…” diye başlayan sureyi sonuna kadar indirdi.



Şeyhul İslam İbn Teymiyye Rahmetullahi Aleyh “El Akidetu’l Vasıtıyye ve şerhi” adlı eserden

No comments: