9/14/2007

Şunlardan Uzak Duralım!

Görüp duyduklarımız, uzun süre bizi etkilemekte, istesek te görüp duyduklarımızın etkisi dışında yaşamakta zorlanmaktayız. Bizi, moralsiz ve umutsuz yaşatmaya yönelik haber bombardımanına en azından Ramazan boyunca tavır koyabilmeliyiz. Bir ay haber izlemeyelim. Kur’an’ın haberlerine kulak ve gönül ayıralım.
Uyku düzenimizde değişilik olduğu için gün boyu uyuma rehavetine düşmeyelim. Diş sıkılarak geçirilecek kadar kısa bir zamandır Ramazan.

Sabredelim. "Sabrın sonu cennettir."

* Dilden Başka ne ki!

Cehenneme sürükleyen tehlikelerin belkide başında şu dilimizden çektiklerimiz geliyor.
Konuştuğumuz sözleri kelime kelime tartalım. Rabbimizin razı olmayacağı bir kelime bizim ağzımızdan çıkmasın.

* İftar mı İfrat mı?

Ramazan ayındaki iftar çılgınlığına iştirakimiz olmasın. Ashabı Kiramın yaşadığı Ramazan ve onların tuttuğu oruçla benzerliği olmayan şeylerden nasıl ecir bekleriz? İftar adı altında bir çılgınlık yaşanmaktadır. Ne katılalım ne de, yaptıralım.
Şeytanı, dişlerini gıcırdatarak gelecek zannedenler onu hiç yakalayamazlar. Şeytan zehiri nasıl sunacağını iyi bilir. Son zamanlarda ihdas edilen “Ramazan Eğlenceleri” neye hizmet ediyor kimbilir? Ramazan ve eğlence bir arada duramıyacak iki kelimedir. Orucu emreden Bakara Suresinin 183. ayeti “umulur ki takva ehli olursunuz.”diye orucun farz kılındığını haber vermektedir. “Eğlenmek ile takva” nasıl aynı anda bir arada olur ki? Hayatı sadece eğlenceden ibaret zanneden ve öylece yaşayanlar bizim dinimizi de kendi anlayışlarına uydurmasınlar! Rabbimiz sulu gözler, ürperen kalplar beklerken, her gecesi Kadir gecesi olması muhtemel bir ayda eğlenme anlamına gelen şeyler çılgınlıktır. Hıristiyanlar da böyle yaptılar da dinlerini tahrif ettiler. Allah’ın gazabına müstahak oldular. Yol Ashabı Kiramın yoludur. O yol cennete varan yoldur. Bir takım safsatalar ileri sürerek hayatımızın en güzel fırsatı olan Ramazanı heba etmeyelim.

* Bayram ne zaman?


Bayram, Ramazan bittikten sonradır. Elbette sevinecek neşeleneceğiz. Ama, mübarek Ramazan gecelerinde değil. O gün sevineceğiz. Sevgili Peygamberimiz SAV, oruclu, Rabbinin katında sevinecek buyuruyor.
Ümmeti Muhammedin şu garib hali ortada iken, gülmek ve eğlenmek için çok katı bir kalb ve kör bir göz sahibi olmak gerekir.

*
İş bitmedi….

Ramazan boyunca ve bittikten sonra uzun zaman, Rabbimizden tuttuğumuz orucu ve yaptığımız diğer amellerimizi kabul buyurmasını dileyelim. Dileyelim. Çünkü, O kabul etmedikten sonra ne değeri olur yaptıklarımızın?
Kulluğa devam edelim. Ramazanda hızımız ve ihlasımız artmış olacak. O hızla maksudumuza varıncaya dek devam.

Bayramdan sonra,
Altı gün nafile oruç olduğunu da unutmayalım...

No comments: