6/11/2007

SABIR SABIR...

Sabrın büyüklüğü ve fazileti sebebiyle Kur'an-ı kerimde yetmişten fazla yerde sabır ve sabredenlere verilecek sevaplar bildiriliyor. Allahü teâlâ buyuruyor ki

(Sabredenlerin mükafatını, yapmakta olduklarının daha güzeliyle vereceğiz.) [Nahl 96]

Sabır; başa gelen zorluğa, musibete ve üzücü olaylara dayanma gücüdür.Sabrın gâyesi,
beklenmedik olaylar, içine düşülen güçlükler karşısında tedirgin olmamak, paniğe kapılmamak
ve tahammül göstermektir.
Bir felakete maruz kalan kişi isyan etmeyip her şeyin Allahu Teala dan geldiği bilinciyle sabrı cemil gösterirse mutlaka ecrini dünyada ya da ahirette alacaktır. 

3/146: ...Şüphesiz ki Allah, sabredenleri sever.

2/153: ... Allah, sabredenlerle beraberdir.

Karşılaşılan güçlükler insanı güçlü kılar Yaradanına yaklaştırır. Bu  nasıl mı olur?
İman, kişi ile Rabbı arasında bir bağdır. İnsanlar arasındaki samimiyet bağları sadece bu samimiyeti ifade etmekte olmayıp zamanın geçmesi, bazı hayat tecrübeleri ve hadiselerin de samimiyeti doğrulaması gerektiği gibi imanın durumunu da doğrulayacak şahitler gerekir.
Sağlam iman ile zayıf imanın birbirinden ayrılması, kişinin başından bu durumu birbirinden ayıracak imtihan olaylarının geçmesiyle mümkündür. Allah (c.c.) şöyle buyurur:
"O, insanlar sandılar mı ki 'iman ettik' demeleriyle bırakılacaklar da imtihana çekilmeyecekler? Doğrusu biz onlardan evvelkileri de denedik. Allah sâdık olanları da muhakkak bilecek, yalancı olanları da..." (el-Ankebut 3-4).

Sabır etmek nasıl insan erdemlerinden olduğu gibi isyan etmek de bir o kadar insanın
fıtrafındandır. Sabır gösterip alacağı sevaplardan bihaber insan isyanda direnir. Dünya hayatı ona zindan olur ve yeryüzü ona dar gelmeye başlar. Malesef böyle güçlüklerle karşılaşıp baş edemeyeceğini düşünen pek çok gayri musluman ve 
müslümanlar dahi intiharı bir kurtuluş olarak görmekte. Aksine intihar kötü bir sonun çok daha 
korkunç bir başlangıcıdır. İnsanlar ne olursa olsun devesini sağlam kazığa bağlamalı sonra Allaha 
içten isteyerek dua etmelidir. 

Her şey geçer ve yaşadığımız onca kötü durumlar felaketler elbet biter ama arkamızda bırakacağımız amellerimiz ve sabrımızdır. Bu yüzden iman sahibi; Cenabı Hakkın yolundan 
ayrılmamalı tevekkül ederek sabrının karşılığını beklemelidir.

 İmtihan birçok şekilde olabilir. Bir fert ya da topluluk bollukla, yoksullukla veya sıkıntıyla ; belli bir varlıkla, nesneyle veya olayla ; hayatın ve malın-mülkün kaybıyla, kıtlıkla ve açlıkla, hastalık ve yaralarla, hasımların aşağılamasıyla imtihan edilebilir.

Bizim için mutlaka hayırlı olduğuna inandığımız sabır, bütün peygamberlerin ortak sıfatıdır. Allahın dinini tebliğ ederken hepsi çeşitli sıkıntılara uğramış, kendilerine eziyet edilmiş, yurtlarından çıkarılmış. Hükümdarlar tarafından zindana atılmış ama onlar daima sabretmişlerdi. Kuran-ı Kerimde peygamberlerin sabrını dile getiren pek çok ayet-i kerime vardır. Rasulullahın hayatı ise baştan sona en güzel sabır örnekleri ile doludur. Bu sebeple her müslümana düşen görev, kurtuluşun sabırda olduğunu düşünerek, Allahtan sabır dilemek ve sabırlı olmaktır.


Hz. Yusuf önce kendisini kıskanan kardeşleri tarafından bir kuyunun dibine bırakılmış, sonra bir kervan tarafından bulunup köle olarak satılmıştır. Kuran'da babası Hz. Yakup'un bu olay karşısında güzel bir sabır ile sabrettiğinden ve çocuklarının kurduğu bu tuzağa karşılık Allah'tan yardım istediğinden bahsedilmiştir:

Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. "Hayır" dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı (Kendisinden) yardım istenecek olan Allah'tır." (Yusuf Suresi, 18)

 
Kuran'da yaşamından örnekler verilen bu elçilerden biri de Hz. İbrahim'dir. İbrahim Peygamber hayatı boyunca sabır gerektiren çeşitli olaylarla denenmiştir. Allah'ın karşısına çıkarttığı tüm bu olaylara karşı o da tevekkül, teslimiyet ve güzel bir sabır göstermiştir. Peygamberin karşılaştığı olaylardan biri, taştan oydukları putlara tapınan kavmini hak dine ve tek bir Allah'a iman etmeye çağırması neticesinde kavmi tarafından yakılmak istenmesi olmuştur. Kuran'da Hz. İbrahim'in bu imtihanı şöyle anlatılmaktadır:

"Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler. Dediler ki: "Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar." (Enbiya Suresi, 60-61)

Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa Biz, onları alçaltılmışlar kıldık. (İbrahim) Dedi ki: "Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim; O, beni hidayete erdirecektir." (Saffat Suresi, 97-99)

Ayetlerde bildirildiği gibi, kavmi Hz. İbrahim'i ateşe atmak istemişancak Allah, sabır göstermesi ve tevekkül etmesine karşılık İbrahim Peygamberi rahmeti altına almışve ateşe "soğuk ve esenlik" olmasını emretmiştir:

Biz de dedik ki: "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol." Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat Biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık. (Enbiya Suresi, 70)

Kuşkusuz Hz. İbrahim'in yaşadığı bu olay, Allah'ın sabreden ve tevekkül eden kullarına olan bir yardımıdır. Ve Rabbimizin samimi Müslümanlara, sabretmelerine karşılık olarak ne kadar büyük nimetler verebileceğinin de en güzel örneklerinden biridir.

Elbette geçmişpeygamberlerin hayatlarından aktarılan bu örnekler tüm Müslümanlar için ders alınacak konulardır. Allah Kuran'da bu kıssaları bizlere aktararak, sabır gösterme konusunda asla yılmayan bir kararlılık gösteren peygamberlerini örnek almamızı emretmiştir:

Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi... (Ahkaf Suresi, 35)

İman eden insanlar bu güzel hizmeti hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca karşılarındaki kişilerin ahiretlerine faydalı olabilmek niyetiyle ve büyük bir sabırla yerine getirirler. Elbette Müslümanların bu samimi çabası, ne kadar engel olmak isteyen olsa da, ne dünyada, ne de ahirette karşılıksız kalmayacaktır. Burada yaptıkları tebliğe tek bir kişi icabet etmese bile, Allah gösterdikleri sabırdan dolayı onlara dünyada güzellik ve huzur verecektir. Ve bu insanlar ahirette de büyük bir ecirle karşılık göreceklerdir.

daha ayrıntılı bilgi için buraya tıklayın.

No comments: